29 Ağustos 2016 Pazartesi

*minik bir not*

"Sen, tüm dallarını ona uzattın diye toprağından vazgeçip sende çiçek açacak değil. 
Sen, kalbini zorla onun avuçlarına koydun. Bin parça olursan bu onun suçu değil.
Evin en güneşli köşesini ona ayırdın, tüm kuşları ona benzettin diye gördüklerini sana tamamlamak zorunda değil.

Her saç teline bir isim koydun, biliyorum.
Tarağı kıskandın, annesinin ellerini, başını koyduğu yastığı kıskandın.

Onsuz saatlerinde acıdan kemiklerin kırılırken bin kolun olsun, bin kolun onu sarsın istedin.

İçinde bir şeyler bu yüzden hep eksik kaldı.

O beğenir diye altını çizdiğin satırları başkasına okutmaya kıyamazdın, hatırlıyorum.

Sen, rüzgar O'dur sanıp pencerini hiç kapatmadın."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder